Teknolojinin gelişmesi ve daha ulaşılır olmasıyla birlikte bankacılık işlemleri internet ortamında yaygınlaşmış bulunmaktadır. Personel maliyetlerinin artışını minimize etmek ve işlem hızının artmasını sağlamak amacıyla bankalar internet bankacılığını teşvik etmiş; banka müşterileri de zaman kaybını en aza indirmek, işlem hızını artırmak, takip kolaylığı sağlamak ve fiziki mevduat taşıma riskini ortadan kaldırmak maksadıyla, teknolojinin gelişimi ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla internet bankacılığı yoluyla işlem yapma alışkanlığını kazanmıştır.
Müşterilerin internet bankacılığını kullanmaları birçok avantajı bünyesinde barındırmakla birlikte aynı zamanda birçok riski de beraberinde getirmektedir. Gerek yurt içi ve gerekse de yurt dışı organize suç örgütleri farklı işlemler ve yöntemler ile bankaların teknolojik alt yapısının yetersizliğinden, güvenlik açıklarının bulunmasından ve bazen de internet bankacılığı kullanıcılarının anlık dalgınlıklarından yararlanmakta ; banka mevduatlarını kısa sürede farklı hesaplara aktarıp hesapları boşaltmakta ya da kredi kartlarından farklı alışveriş sitelerinden alışveriş yapmaktadır.
İnternet bankacılığı dolandırıcılığı suçunun mağduru olan müşterilerin suç faillerinin bulunması adına yaptığı şikayetler genellikle suç faillerinin yurtdışında bulunması ve bu suçları işlemedeki tecrübeleri; teknolojik boşluklardan çok iyi yararlanmaları sebebiyle çoğu zaman neticesiz kalmaktadır. Suç faillerinin bulunması ve yurt içinde olması durumunda ise uzun süren ceza yargılamaları sonucunda mağdurların maddi zararlarının karşılanma ihtimali son derece düşüktür. Suç faillerine karşı açılacak hukuk davaları ise çoğunlukla faillerin birçok suçtan mahkum olması; üzerlerine kayıtlı herhangi bir menkul ya da gayrimenkul bulunmaması; ayrıca sabit iş ve ikametgahlarının olmaması sebebiyle imkansız olmaktadır. Bu durumda ortaya çıkan en önemli ve hatta tek sorun mağdur banka müşterilerinin zararlarının kim tarafından, hangi oranda ve ne zaman giderileceğinin tespit edilmesidir.
Banka müşterilerinin benzer durumlarda kendi bankalarına yaptıkları zararın giderilmesi yönündeki talepler bankalar tarafından genellikle kusurun müşteriye ait olduğu gerekçesiyle reddedilmektedir.
Müşteriler tarafından açılan davaların Ticaret Mahkemesi ya da Tüketici Mahkemesi'nde görüleceğine ilişkin değişik kararlar olmasına rağmen son dönemde davaların Tüketici Mahkemesi'nde görüleceğine dair istikrar kazanmış bir görüş bulunmaktadır. Tüketici Mahkemeleri'nde açılacak davaların harçsız olarak açılması da, açılan hukuk davalarında aynı zamanda suç faillerine ilişkin yapılan cezai soruşturmalara ilişkin sürecin neticelenmesinin genellikle hukuk mahkemeleri tarafından bekletici mesele yapılmaması mağdurlar için olumlu bir gelişme olarak görünmektedir. Dosyanın bazı mahkemeler tarafından dava açıldıktan sonra tensip zaptıyla birlikte somut olaydaki kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesi de sürecin hızlı ilerlemesi açısından çok olumlu görünmektedir. Dosyaları teslim alan bilirkişiler çoğunlukla bankalardan emekli olan kişilerdir. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar genellikle mahkemeler tarafından hükme esas alınmaktadır.
Bankaların bir güven kurumu olup özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı sahteciliklere karşı özenle korumakla yükümlü olan kuruluşlar olmaları sebebiyle objektif özen yükümlülüğü altında oldukları ve hafif kusurlarından dahi sorumlu oldukları Yargıtay'ın kökleşmiş görüşü haline gelmiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2017/2224 E. , 2018/1753 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa'nın 372/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef'i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafik kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 09.02.2009 tarih 2007/12559 E ve 2009/1362 sayılı kararında “...Bankalar, özel yasa ile kurulan ve ekonomik alanda çeşitli imtiyazlar tanınan kuruluşlardır. Güven kuruluşları olan bankalar, topladıkları mevduatı sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu hususta objektif özen borcu altında olan bankalar, hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. BK'nın 99. maddesi uyarınca yapmış oldukları sorumsuzluk anlaşmaları da geçerli değildir....İnternet bankacılığı yoluyla yapılan işlemlerde gerekli önlemleri almayan banka, kural olarak özen yükümlülüğünü ihlal etmekle asli kusurludur..” ifadelerine; Yargıtay..... Hukuk Dairesi'nin ...... tarih ......... E ve ...... K sayılı kararında .......... ifadelerine; Yargıtay..... Hukuk Dairesi'nin ...... tarih ......... E ve ...... K sayılı kararında .......... ifadelerine yer verilmiştir.
Temsil ettiğimiz müvekkiller adına açtığımız davalara ilişkin bir kısım Yerel Mahkeme kararlarını; Bölge Adliye Mahkemesi kararlarını ve Yargıtay kararlarını da bu yazımız ekinde paylaşıma açmış bulunmaktayız.
Konunun teknik bir konu olması, cezai ve hukuki boyutunun olması ve doğrudan banka mevduat sahiplerinin birikimleri ile maddi durumlarını olumsuz etkilemesi sebebiyle benzer olaylarda mağduriyet yaşayan mevduat sahiplerinin avukat meslektaşlarımızdan hukuki destek alması kendi menfaatlerine olacaktır.
TÜRK MİLLETİ ADINA.
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
DAVA : Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat
Mahkememizde görülmekte bulunan Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin cep telefonundan Facebook hesabına giriş yaptığını, bildirim menüsünden kendisine orjinal .. Bankası logosu ve .. Bankasına ait olduğunu düşündüğü kampanya linki geldiğini, şifreyi girdiğinde yenileme talepli yeni şifre mesajı geldiğini, müvekkilinin şifreyi girdiği ve kampanyaya katıldınız mesajının kendisine geldiğini, daha sonra kendi mobil bankacılığına giriş yapmak istediğini fakat giremediğini,.... Bankası Şubesine giderek internet bankacılığa hesabına giremediğini beyan ettiğini, banka görevlisinin hesap hareketini kontrol ettiğinde 300 TL'nin ..... numaralı hatta TL yüklemesi yapıldığını beyan ettiği, sisteme giriş yaptığında şifreyi kabul etmediği, müşteri hizmetlerinden yeni şifre talep ettiğini, daha sonra ATM'ye gittiğini, hesabında bulunan 510 gr altının onayı dışında bozularak, ....... isimli tanımadığı şahsa EFT yapıldığını öğrendiğini, yine ........ adında tanımadığı bir şahsa arsa bedeli açıklamasıyla onayı dışında 35.000,00 TL havale yapıldığını, kredi kartından 6.380,00 TL tutarında onayı dışında fatura ödemesi yapıldığını gördüğünü, müvekkilinin..... Bankası .... Şubesine giderek yapılan tüm bu işlemlerin rızası dışında olduğunu belirterek itiraz dilekçesi verdiğini ve emniyete giderek şikayetçi olduğunu, ....Noterliğinin .... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalı bankaya rızası dışında olan işlemlerin tutarı olan 91.680,00 TL'nin faiziyle müvekkilinin hesabına iadesi ihtarlı ihtarname gönderdiğini, davalı bankanın ise.... tarihli .... sayılı yazısı ile tazmin talebinin olumlu değerlendirilemeyeceği yönünde cevap verdiklerini, davalı bankanın ihmali ve gerekli güvenlik tedbirleri almaması sebebiyle müvekkilinin rızası dışında hesabından çekilen toplam 91.680,00 TL'nin olay tarihi olan..... tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işlemlerin davacının davalı bankanın ... şubesinde bulunan ....nolu hesabından,.... tarihinde, davalı bankanın internet/mobil şubesiyle gerçekleştirildiğini, olay günü davacının bankada kayıtlı cep telefonuna gönderilen SMS'lerin tamamının davacının bankada kayıtlı .... numaralı telefonuna başarılı olarak gönderildiğini, davacının telefon numarasının bankanın sistemlerine ..... tarihinde tanımlandığını, davaya konu işlemlerin internet/mobil Bankacılık kanalıyla ve müşterinin sorumluluğunda belirlenen şifre/parola bilgilerinin Banka sistemine girilmesi sonucunda gerçekleştirildiğini, bu tip işlemlerin dolandırıcılık yoluyla gerçekleştirilmesi adına sosyal medya aracı edilerek özellikle Facebook, Twitter ve Instagram platformlarında davalı banka adına sahte/aldatıcı ilanlar verildiğini, bu reklamlarda davalı bankanın sosyal medya sayfalarını taklit eden, sözde çekiliş, kampanya yoluyla hediye vereceği yönünde dolandırıcılık amaçlı bilgilerin yer aldığını, benzer aldatıcı reklamlara ait linklerden hareket eden banka müşterilerinin, bu linklere bağlı olarak çalışan sahte internet bankacılığı sitelerine, sırası ile online bankacılık bilgilerini ve cep telefonlarına Banka tarafından gönderilen kod içerikli SMS bilgilerini kendi rızaları ile girdiğini, davalı bankanın internet/mobil bankacılığı sisteminden yararlanmak için gerekli şifre ve parola gibi müşteriye özel bilgilerin, bankanın bilgisayar sistemine dışarıdan girilerek veya başka bir yöntemle elde edilmesinin mümkün olmadığını, müşteriye özel şifre/kod gibi hassas bilgilerin yine davacı tarafından korunamaması suretiyle davaya konu işlemlerin gerçekleştirildiğini, böyle bir durumda davalı bankanın güvenlik altyapısının eksikliğinden söz edilmesi ve bu mekanizmanın üçüncü şahıslarca aşılmasının mümkün olmadığını, kusurun davacıya ait olduğunu, davacının kaybına ait sorumluluğun, sahte belge kabul etmek suretiyle kusuru ispat edilmiş olan GSM operatörü tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı banka vekilinin ...tarihli dilekçesi üzerine davanın ...Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş.'ne ihbarına karar verilmiş, mahkememizce dava dilekçesi ve ihbar dilekçesi ekli davetiye usulüne uygun tebliğ edilmiş, ihbar olunan ..Mobil İletişim Hiz.A.Ş.vekili ...mahkememize sunduğu dilekçesinde; BK 72 gereğince iki yıllık zamanaşımının dolduğunu, bilirkişi raporunda belirtilen sim kart değişikliğinin.... bayii tarafından yapıldığını, ... Mobil İl. Hiz. A.Ş.'nin mevcut durumu gereği bayide yapıldığı iddia edilen sahte sim kart değişikliğini fark etmesinin mümkün olmadığını, kusursuz sorumluluk koşullarının oluşmadığını, dava konusu olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, oluşan zarardan dolayı davacı ve davalı bankanın sorumlu olduğunu, Müvekkili şirketin sadece iletişim hizmeti veren bir şirket olduğunu, davaya konu olay sırasında ne bankayla ne de abonesi ile internet bankacılığına ilişkin bir sözleşmesi ve yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmaması, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramış olması, husumet yokluğu sebepleriyle davacı tarafından açılmış olan haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
.... Bankasına müzekkere yazılarak davacıya ait hesap hareketlerine ilişkin evraklar ile davacı ile yapılan görüşmelere ait ses kayıtlarının dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
.... İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu ile ilgili yürütülen soruşturma dosyasının bir suretinin dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
.... Cumhuriyet Başsavcılığı, ... Genel Müdürlüğüne, ....Mobil Genel Müdürlüğüne,... Cumhuriyet Başsavcılığına, .... Bankası Genel Müdürlüğüne müzekkereler yazılmış olup, müzekkere cevapları dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası bilirkişi raporu tanzimi için ... nöbetçi Tüketici Mahkemesine talimat yazılmış,-.... Tüketici Mahkemesinin ... talimat sayılı evrakında bilirkişi ... 13/12/2020 tarihli raporunda özetle; "...GSM operatörünün sahte evrak ile işlem yaptığı birincil derecede kusurlu olduğu, bankanın davacının kişisel bilgilerinin 3.şahıslarca ele geçirildiğini bildiği halde güvenlik blokesini kaldırdığı, güvenlik sorularında değişiklik yapmadığı ve yeterli önlemi almaması sebebiyle kusurlu olduğu " görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davalı banka nezdindeki davacıya ait hesaptan davacının rızası dışında internet ve mobil bankacılığı aracılığıyla 3. Kişilerce para çekilmesi suretiyle davalı bankanın sorumlu olduğu iddiasıyla açılan maddi tazminat davası niteliğindedir.
Dosyaya celbedilen ses kayıtları, hesap hareketleri ve bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmeler neticesinde, davacının sahte link yoluyla internet bankacılığı şifresinin ve bilgilerinin üçüncü kişilerin eline geçtiği, davacının ..... tarihinde davalı bankayı arayarak internet bankacılığına giriş yapamadığını bildirdiği, davalı bankanın kendisine sahte linke tıkladığı için bilgilerinin başka kişilerin eline geçtiği ve internet bankacılığının güvenlik sebebiyle blokeye alındığı bilgisinin verildiği, aynı gün içerisinde bankanın farklı şive ve ses tonları ile birden fazla kez aranarak hesap bilgilerinin ve bakiyelerinin alındığı ve kredi kartına ait 16 haneli numaranın talep edildiği, dolandırıcıların internet bankacılığı bilgilerini ele geçirdikten sonra .. Mobil iletişim Hizmetleri A.Ş.'nin bayisi olan..... aracılığıyla davacıya ait ....... numaralı hattın sim kartının yenilenerek şifrenin sms ile temin edildiği ve aktarım işlemlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatları gereğince bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankalar objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumlu bulunmaktadırlar. Somut olayda da davalı bankanın davacının kişisel bilgilerinin üçüncü şahıslar tarafından ele geçirildiğini bilmesine rağmen yeterli önlemleri almadığı kanaatine varılmış bu nedenle açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sözkonusu işlemlerde ilgili GSM şirketinin de kusuru bulunmakta ise de bu durum davalı banka ile ilgili GSM şirketi arasındaki rücu ilişkisi yönünden önem arzettiğinden davalı banka aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İle; toplam 91.680,00 TL'nin .... tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 6.262,66-TL harç ile 59,30 TL Başvuru harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 12.660,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 541,60-TL yargılama giderinin (bilirkişi ücreti, Tebligat, Posta ve müzekkere gideri) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakiben yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekili, davalı vekili, ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde...... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.
Sosyal Ağ